Her pazartesi takvime bakıp haftasonuna kaç gün kaldığını sayıyorum. Bilmediğimden mi? hayır biliyorum ama haftasonu demek 24 saat Doğa demek, benim gerçek mutluluğum demek. Biz küçükken, haftasonu bir türlü gelmek bilmezdi annem ve babam bize derlerdi ki; bak 5 kere yatacağız kalkacağız cumartesi olacak. Nasıl sevinirdik, başlardık saymaya her sayardık şu kadar gün kaldı diye sonrada derdik ki kendi kendimize ya ne çabuk geçti bak hemen cumartesi günü oldu. Bende küçüklüğümde öğrendiğim bu sayma mevzusunu Doğa’mla tüm gün beraber olabilmek için pazartesi gününden başlıyorum saymaya.5 yatacağım, kalkacağım sonra haftasonu Doğa’mla beraber uyanacağız hatta yatakta şekerleme yapacağız sonra Doğa’mın çenesi düşecek bana bir sürü şeylar anlatacak beraber kahvaltı edeceğiz, meyve yiyeceğiz, beraber dışarı gezmeye çıkacağız bunların içerisinde en önemlisi Doğa bana ihtiyaç duyduğu anda “Anne” dediğinde ben yanında olacağım. Küçüklüğümden bugüne; cumartesi gününe kadar ki kaç daha yatıp kalkacağız saymalarım hala hiç değişmedi, değişen şey sadece sebebi oldu.
Huysuz, huzursuz uyandı hatta ağlayarak bile denilebilir. Önce gözleri kapalı anne anne dedi sonrada ben yanına usul usul yanaşınca yanağından öpüp anneciğim ben burdayım Günaydın deyince o günün Cumartesi olduğunu anladı. Anlamasıyla beraber şımarmaya başladı. Önce gerindi, gerindi bana birşeyler anlattı, gözlerim ta içine bakarak. Bende onu dinledikten sonra bu sefer ben ona birşeyler anlatmaya başladım. Beni kaşlarını kaldırarak çok dikkatli dinledi. Sonra “anne hadi meme” dedi emzirmeye başladım, emerkende birşeyler anlatıyor. Sanırım bana sürekli birşeyler anlatma isteği mutluluğun ifadesidir.
Kahvaltı ederken, meyve yerken sürekli anne anne diyor toplasam sanırım 500 kere anne demiştir. Anne dediğinde bende ona karşılık olarak annem dediğimde o sevinç o mutluluk gözlerini ışıl ışıl parlatıyor prensesimin. Sonra giyinip hemen dışarı gezmeye çıktık gördüğü herkese el salladı. Pazara gittik tüm tezgâhlardaki ürünleri elledi. Kendince oyalanıyor işte. Sonra sıkıldı başladı ağlamaya, kucağıma gelmek istedi ama ben almadım çünkü Doğa’yı kucağıma aldığımda hiçbir şekilde geri arabasına oturmuyor. Ben o sırada Pazar daki bir tezgâhtan meyve seçiyorum. Belli bir süre sonra ağlaması durdu hatta olağan dışı sessizleşti,eğilip baktığımda bir de ne göreyim tezgâhtan bir elma almış yani çalmış resmen nasıl yiyor ama şarkı söyleye söyleye göbeğini oynata oynata. Bende aa anneciğim neden alıyorsun hem yıkanmamış o diye söylenirken bir taraftan da tezgâh sahibin dönüp dedim ki kusura bakmayın parası neyse öderim. Yaşlı tonton bir amca güldü dedi ki:afiyet olsun kızım ne olacak yani gördü canı çekti çaldı J çaldığı için bu kadar tatlı geldi ona sen parasını verip kilolarca alsan evde bunu yediremezsin, Helali hoş olsun, bebek iştahla yemesiyle zaten ödedi parasını, ayrıca yıkamadan tadı daha başka olur benden sana amca tavsiyesi dedi. Hakikatende öyle kocaman elmayı Doğa eve gidene kadar yedi.(Isırıp yere attıklarını, bana ve teyzesine yedirdikleri dışında).
Eve geldiğimizde ben bile yorgunluktan elimi kaldıramaz bir halde iken Doğa’m hala yürüteç içerisinde kelebek gibi o oda senin bu oda benim geziyor. Çekmeceleri tek tek açıp içinde ki eşyaları tek tek yere attı. Doğa nerdesin annecim bak geliyorum dediğimde ise kahkahalar atıyor. Doğa ben işteyken çok uslu duruyormuş her telefon veya kapı çalıdığında anne anne diye sesin olduğu tarafa doğru hızla ilerliyormuş. Meğerse bütün enerjisine bana saklıyormuş beraber kuduralım, beraber saçma şeylere katıla katıla gülelim diye.
Dilerim ki hayatın boyunca geçireceğin her gününde böyle mutlu ve umutlu olursun can kızım.
Sonrasında güzelce yıkanıyoruz misler gibi oluyoruz. Artık uyku vakti.Yatakta Doğayı yatırmaya çalışırken kendi kendi günün muhasebesini yapıyorum, neden normal zamanda vakit geçmezken Doğa'mla olduğum zaman 24 saat bana yetmiyor? Ben yettiremiyorum kendime ve kızıma…Ve her güzel şey gibi haftasonuda hemen bitiyor.Ben yeniden kendimi en güzel kandırma yöntemime başvuruyorum.5 yatacağız, kalkacağız hemen cumartesi olacak…oleyyy!!! Çok az kaldı. (gün PAZARTESİ )